Gençleştirme & Sıkılaştırma

Gençleştirme ve sıkılaştırma uygulamaları; ciltte zamanla oluşan elastikiyet kaybı, sarkma, kırışıklık ve mat görünümü azaltmayı hedefleyen, kolajen ve elastin üretimini uyarıcı medikal estetik yöntemlerdir. Bu işlemler sayesinde cilt daha gergin, canlı ve genç bir görünüm kazanır. Kullanılan teknikler arasında radyo frekans, ultrason, lazer, mezoterapi, PRP, ip askı ve enerji bazlı cihazlar bulunur.

Bu uygulamalar yüz, boyun ve dekolte gibi yaşlanma belirtilerinin en belirgin olduğu bölgelerde sıkça tercih edilir. Bunun yanı sıra karın, kol, bacak içleri ve diz çevresi gibi vücutta gevşeme görülen tüm alanlarda da uygulanabilir. İhtiyaca göre lokal ya da tüm bölgeye yönelik planlama yapılabilir.

Seans sayısı kişinin cilt yapısı, yaşına, kullanılan yönteme ve hedeflenen sonuca göre değişir. Ortalama olarak 3–6 seans önerilir. Bazı cihaz tabanlı işlemler tek seansta bile etkili olurken, bazı tekniklerde kademeli sonuç almak için belirli aralıklarla tekrarlamak gerekir.

İlk etkiler genellikle 2–4 hafta içinde ortaya çıkar. Bu dönemde ciltte hafif toparlanma ve canlılık hissedilir. Maksimum sonuçlar ise kolajen üretiminin artmasıyla birlikte 2–3 ay içinde görülür ve bu gelişim zamanla devam eder.

Çoğu gençleştirme ve sıkılaştırma yöntemi minimal invazivdir. İşlem öncesi uygulanan anestezik kremler sayesinde rahatsızlık hissi en aza indirilir. Bazı cihaz uygulamalarında işlem sırasında hafif ısı veya batma hissi olabilir, ancak bu genellikle tolere edilebilir düzeydedir.

Yan etkiler genellikle hafif ve geçicidir. Uygulama sonrası ciltte hafif kızarıklık, şişlik, ödem ya da dokunmaya karşı hassasiyet görülebilir. Bu etkiler çoğu zaman birkaç saat ila birkaç gün içinde kendiliğinden geçer. Nadir olarak morarma veya hafif kabuklanma olabilir.

Elde edilen sonuçların kalıcılığı ortalama 12–24 ay sürebilir. Ancak bu süre, kişinin yaşam tarzına, cilt bakımına, güneşten korunma alışkanlıklarına ve genetik faktörlere göre değişir. Düzenli bakım seansları ve sağlıklı yaşam tarzı ile bu süre uzatılabilir.

Hamileler, emziren anneler, kan pıhtılaşma bozukluğu olanlar, aktif cilt enfeksiyonu veya açık yara bulunan kişiler için önerilmez. Ayrıca bazı otoimmün hastalıkları olanlar ya da yakın zamanda ilgili bölgede cerrahi işlem geçirmiş olanlar için de hekim değerlendirmesi gereklidir.